boktan adama mektup


bugün gittiğinin 37.günü... 37 gündür yoksun bu evde.. 37 gündür hala hep oturduğun koltuğun dibinde oturuyorum dizine uzanırmışım gibi... yoo özlediğimden değil alışkanlıştan işte..

37 gündür kimseyle televizyonda neyin seyredileceği kavgasını yapmıyorum istediğim diziyi istediğim herşeyi izleyebilirim. Kumandayı kapabilmek için plan yapmamada gerek yok
kumanda hem benim... ama bu dizilerin cıvıtı çıktı artık sıkılıyorum televizyon seyretmek istemiyorum...

evin dağınıklığından yakınır dururdum ya artık bu dertdende kurtuldum. ev hep dertli toplu.. etrafta bir kere kullanılıp bırakılan bardaklar yok. yerlere yiyecek döküp duran hiç kimse yok. evim hep temiz.. ama böyle oluncada zaman hiç geçmek bilmiyor.
kendime daha fazla zaman ayırmaya karar verdim bende. geçen hafta tango derslerine başladım mesela.. Tango hocası öyle komik ki görsen gülmekten ölürsün çok eğleniyorum.
birde yazmaya başladım yine.. içimdeki herşeyi yazıya döküyorum.. ama yazdıklarım eskisi gibi değil bir başka.. değişik.. garip.. ben gibi değil benden değil gibi sanki... sevmedim..

ne çok üzülmüştüm dimi gittiğine... gitme diye ne çok ağlamıştım.. yapamam yalnızlık zor alışamam sanmıştım çocukluk işte... oysa sensizlik öyle çokda zor değilmiş. boşuna üzülmüşüm alıştım bile rahatlığa.. yalnızlık güzel şeymiş.. öğrendim işte..
en çok kendimi daha iyi tanıdığıma seviniyorum.. insan yalnızken kendini tanıyomuş bende kendimi tanıdım sevdim hatta ... evet biraz değişmişim eskisi gibi değilim bende fark ettim ama hoşuma gidiyor bu değişiklik..büyüdün diyor bana işyerindekiler.. büyüdün duruldun olgunlaştın. ee zaman geçiyor büyüyorum bende işte en sonunda :)

sahilde bir yer vardıya.. hani ben çok sevmezdim sen çok istiyorsun diye gelirdim. oraya gidiyorum bazı akşamlar yemeği orada yiyorum. aslında makarnaları güzelmiş.. artık seviyorum.. eve erken gitmek yemek yapmak istemiyorum..

sürekli başım ağrıyordu, doktora gittim yorgunluktan stressten dedi.. Laf işte neyi stress yapıyorsam ama bu aralar şirkette işler çok yoğun. pek dinlenemiyorum ondan eskisi gibi geç saatlere kadar oturmuyorum.. dinleniyorum bende.. geçmiyor bir türlü bu baş ağrısı..
ama uykusuz kalmıyorum ya daha bir dinleniyorum zindeyim sanki... hem sabahları serviside kaçırmıyorum, Dursun amca bana hiç kızmıyor.. ha geçende güzelleştiğimi söylediler uyumak cilde iyi geliyormuş ondandır belkide bilmiyorum..
biraz zayıfladım giydiğim herşey daha güzel duruyor üstümde... bu seferde annemle başım dertte :) hasta olucam diye kızıp duruyor.. yemek yemiyor değilim ki ben.. havalardan belkide.. insanın canı öyle çok yemek yemek istemiyor.

geçende kelebeğim geldi sabaha kadar içip güldük.. hiç senden bahsetmedik oda özlememiş seni..
öyle söylemedi ama bana öyle geldi.. bir ara soracaktı sanki ama vazgeçti.. bütün gece kıkırdaşarak güldük, dedikodu yaptık.. hafif sarhoş olmuştum ondan aradım seni özlediğimden değil sarhoşluk işte.. ne dediğimide hatırlamıyorum zaten ne dediysem sen unut olur mu ?

gittiğinin 37.günü bugün.. üstelik doğum günüm.. Kelebeğim sürpriz bir parti hazırlamış bana alışverişe gidelim diye kandırdı beni deli kız.. yolda giderken yolda kazma arkadaşını gördük. bana yeni sevgilinden bahsetti.. çok mutlu artık dedi.. sanki benimleyken mutsuzmuşsun gibi nispet eder gibi ne kadar mutlu olduğunu anlattı..
sevindim mutlu olduğuna.. sahi ben mutlu edemedim mi seni ? o dahamı çok mutlu etti.. niye şimdi öyle dedi ki ?
başım çok ağrıdıki hiç eğlenemedim doğum günü partimde eve geldim... kelebeğim kızmadı inşallah bana.. ama napim bu havalara alarjim varya ondan hep başım ağrıyor evet kesin havalar yüzünden ağrıyor yoksa durup dururken neden ağrısın ki dimi ?

geçende facede gezinirken yeni resimlerini görmüştüm.. yanında bodur bi kızcağız vardı omu yeni sevgilin ? bugün tekrar baktım resimlerine gördüm eğer o ise güzel kız biraz bodur sanki, ağzı azıcık yamuk ama olsun.. güzel kız... mutluluklar dilerim.. saçlarına ne sürüyo öyle yağlı gibi.. ama güzel kız..

Selim doğum günü armağanı çok güzel çiçekler göndermiş şirkete.. Önce sensin sanmıştım en sevdiğim çiçeklerdi sen bilirsin diye düşünmüştüm sadece.. Ama senin ne kadar unutkan olduğunu unutmuşum. Unuttun doğum günümü dimi yine ? Yarın ona teşekkür etmeye gideceğim haftasonu kaçamak yapalım bir tura katılalım diyordu ? havalar soğuktu diye istemiyordum ama ısındı havalar işte ? tatildende konuşuruz hem..Selimi bilirsin dimi ? şirkette bana asılıyo diye sinir olduğun çocuk.. hani geberticem bu maymunu derdin ya işte o...
çok iyi biri aslında..tanısan sende seversin.. çok eğlenceli ? çok gülüyorum onunla..

geçende boktan adam diye bir film seyrettim. sende seyretmişsindir belki.. çok meşhur oldu film.. boktan bir adam .. seyrettin mi ? boktan bir adamla salak bir kızın boktan aşk hikayesi..
seyrederken birden aklıma sen geldin.. boktan adamda senin gibi çekip gitmişti.. belkide ondan birden aklıma geldi...
evde kalan eşyalarını bir kutuya koymuştum.. sana göndereceğimi söylemiştim. işte ben o kutuyu yanlışlıkla çöpe attım. yakışmıyolardıki zaten sana.. umarım kızmazsın...
birde gitarın kalmıştıya şey ben o gitarı yanlışlıkla kırdım.. ama yerde böcek gördüm sandım onu öldürecektim.. kırıldı sağlam değilmiş zaten bende çöpe attım..böcekte yokmuş yerde yanlış görmüşüm.. isrersen yenisini alayım... göndereyim kusura bakma kırılacağını düşünemedim..

offf şu polenler sinir ediyor beni... gözlerim kızarıyor gene... neyse başımda ağrımaya başladı benden bu kadar.. ben yatıyorum.. mailimi aldıktan sonra bana kızacağını biliyorum.. inadına yaptım sanacaksın ama inan ki ben bilerek dökmedim çamaşır suyunu takım elbisene.. çamaşır yıkayacaktım.. o banyoda ne arıyordu hiç anlamadım.. ama öyle dağınıksın ki herşeyin heryerde bak takım elbisen çamaşır suyu oldu.. onuda çöpe atmak zorunda kaldım....
yani sen gelmene hiç gerek kalmadı . hiçbir şeyin kalmadı bende... içimde bıraktığın boşluktan başka..

bugün gidişinin 37. günü ilk defa bugün biraz boğazım acıyor galiba, yutkunamıyorum.. ağlayamıyorum..

demek o bodur seni benden daha çok mutlu etti, ne yapıyor ki ?... sahi ben hiç mutlu edemedim mi seni ?

aklıma gelmişken söyleyeyim.. hani kelebeğimin geldiği gün azıcık içip seni aramıştım ya.. işte o gün sana ne söylediğimi hatırladım.. seni hiç özlemedim.... sarhoşluk işte saçmalamışım...
















bu şarkının sözlerini çok seviyorum... paylaşmak istedim....
dinletebilmekte isterdim ama beceremiyorum :(

bu aralar sanırım beceremiyorum kafamın içindekilerden kurtulabilmeyi,

anlatamıyorum kendimi, dökemiyorum içimi tıpkı şarkıdaki gibi... öyle işte :)

öyle şeyler söyleyebilmek isterdim ki anlatabilmek
her kelimesi seni çeksin saklasın bir yerlerde; derin

öyle şeyler gösterebilmek isterdim ki resmedebilmek
rüzgar olmak isterdim ki eseyim etrafında; serin offf

bu bir rüya bu bir dua
ne dersen de, öyle olsun

rüzgara karşı uçmaya çalıştım
gözlerim kapalı seni aradım, seni aradım
körebe oynar gibi
el yordamıyla, sezgiyle

çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar
onlar da senin gibi çok tatlıydılar ama;
canımı yakardılar
acıtırdılar

öyle bir ilaç bulabilmek isterdim ki kurtulabilmek
aşka dair bıraktığın korkulardan ama yaram çok derin

bıçakla keser gibi kesip atabilmek bütün her şeyi
kesebiliyorsan ruhumu, dene; duygularımı, yüreğimi; beni

bu bir rüya bu bir dua
ne dersen de, öyle olsun

rüzgara karşı uçmaya çalıştım
gözlerim kapalı seni aradım, seni aradım
körebe oynar gibi
el yordamıyla, sezgiyle

çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar
onlar da senin gibi çok tatlıydılar ama;
canımı yakardılar
acıtırdılar





kelebeğim beni mimlemiş hayalimdeki erkeğin namı değer beyaz atlı prensimin tarifini istiyor benden ( sanki bilmiyormuş gibi :) beni benden iyi tanıyor beaa :)
ama o isterse akan sular durur, yazayım bende hayalimdeki erkeğin tarifini kimbilir buradan belki sesimi duyar gelir kurtarır beni prensim hapsedildiğim kuleden :P

aslında çok daha önceden yazacaktım ama nereden nasıl başlayacağımı gerçekte hayalimdeki erkeğin kim olduğunu bilemedim.. düşündüm ve aşık olduğum ya da olduğumu zannettiklerim birbirine zerre kadar benzemiyor :) ben de tutarsız biriyim demiştim ama inkar etmiyorum ki ondan işte...
:) pöfff alakası yok ama aklımabişey geldi yazıcam. Ortaokuldayken bir sakız paketinin içinden karakatürler çıkardı :) karakatürlerden birinde " aşk havuzuna ancak aptallar düşer ama beni ittiler :) :) :P yazıyodu.
niye geldi ki şimdi bu benim aklıma... ben de öle alakasız zamanlarda alakasız kişilere aşık oldum diyemi hatırımda kaldı acaba :) kim ulen beni durmadan iten manyah alla alla ya... itmeyin lan beni :)

neyse konumuza dönelim.. erkeğim, yiğidim, evimin direği, beyaz atlı prensim işte sana buradan sesleniyorum.. bul beni :P bak şu an seni tarif ediyorum mesajı kap ve hemencik gel kollarıma :)


*hmmm sanırım benim için en çok ses tonu önemli, yumuşak bir ses tonu ile konuşmalı, söylediklerini dinlemek zevk vermeli... öyle çan çan mahalle karıları gibi herşeyden her telden çalmamalı.. (ıyyy valla asla istemem gıcık olurum asla ama asla çok konuşmamalı )

*fikirlerini dile getirebilen kendini ifade edebilen ama bunu yaparken kuru gürültü çıkarmayan :) saygın biri olmalı... insanların hoşuna gidecek diye yalakalıklar yapmayan, kendi fikirlerini ortaya koyabilen koyun gibi güdülebilinecek biri olmamalı.. sözünde durmalı.. yanar döner olmamalı...

*öyle çok büyük sürprizler yapmasına gerek yok. ama ufak tefek sürprizler yapmalı arada şaşırtmalı, gülümsetmeli.. bu ufak süprizler ne inanın şu an aklıma gelmiyor, aslında hiç farketmez işte ama abartmamalı... abartınca sihir kaçıyor her ağzından çıkanın yapılması insanı sinir ediyor bu neya bu benim gözümümü boyamaya çalışıyor gibi hissediyorum ve istemiyorum.

*dokunmalı, saçlarımla oynamalı mesela :) çok komik dimi ama ben çok severim saçlarımla oynanmasını :)

* omzuna başımı dayadığımda bana öyle bir sarılmalı ki hiçkimse beni görmesin bulmasın.. güven vermeli, huzur vermeli...

*azıcık kıskanç olmalı ama tatlı tatlı kıskanmalı öyle psikopat boyutlarında değil.mesela çok güzel olduğumu sandığım bir günde iltifatını beklerken " sen aynaya hiç bakmadanmı çıkıyosun için görünüyo ne meraklısın kendine baktırmaya" gibi ağır tahrik içeren mesajlar,mailler atmamalı .. valla inadına giyesim geliyo helede kızdırırsa kesin giyerim elimde değil napim :)

*ben biraz çabuk kırılırım ve hemen içime kapanırım ama çok çabuk geçer beni kendi halime bıraksa bir saate kalmaz düzelirim işte o zamanlarda bana psikolojim ile ilgili yorum yapmamalı ben buna çok daha fazla kırılırım ve asla onaramam.

*belkide en önemli maddelerden biri beni karşılıksız sevmeli... beni uzun bacakdan, memeden ya da diğer blogdaşlarımdan öğrendiğim tabiri ile kukudan :) ibaret görmemeli...

*beni bişeye zorlamamalı, hareketlerimi, kişiliğimi eleştirmeli ama yermeleli, değiştirmeye çalışmamalı, sevgi kadar saygı da duymalı.... beni böyle sevdiyse bıraksın böyle kalayım. dimi ama ?

*sevişirken sadece kendini düşünmemeli... ayı gibi olmamalı..

*öyle cücük kadar olmamalı... birazda olsa heybetli olmalı..

*çok yakışıklı olmasına gerek yok.. zatende illede çok yakışıklı olsun desem kelebeğim bana inanmaz :) ama bakımlı olmalı en önemlisi temiz olmalı, mis gibi kokmalı, güzel giyinmeli, kız gibi süslü güyünmemeli, kırıtmamalı.. errrrrkek gibi olmalı :) kumral tercihimdir :)

:) ya tamam biliyorum çok şey istiyormuş gibi oldum.. ama ben aslında gerçekci bir kızımdır hayalperest değilimdir hayal kurmayı çook sevsemde..
hepsinin bir arada olmayacağı malum bikaçtanesi olsada olur... :) kaptın mı mesajı ? geliyor musun ? heyyyy nerdesin :) ?

ben çocukkenene ( mim)



ya beni bu konuda kim mimledi hatırlayamıyorum çok geçti aradan aradım bulamadımda.. kaydetmiştim ancak tamamlayabildim kusura bakma nolur arkadaşım kimsen..

ama mim gerçekten çok zevkliydi.. zevkle tüm soruları cevapladım..

1. Çocukken annem bizi uzak bakkala göndermezdi bende çok gitmek isterdim birgün annemi ikna ettim ve gittim yoğurt almaya :) ama dönmem gereken yolu kaçırdım ve kayboldum.. korkudan kimseyede ben kayboldum diyemedim sonra apartmanın altındaki mağazada çalışan bir amca vardı onu gördüm öyle mutlu oldum ki ve hiçbirşey söylemeden tepki bile vermeden düştüm peşine.. ne de olsa o saatte işe gidecekti nereye gidecekti :) şanslıydımki işe gidiyordu ve ben evin yolunu buldum :) ya başka yere gitseydi :) unutmadan bu olayı anneme yaklaşık bir 6 yıl sonra söyledim yoksa beni göndermezdi valla :)


2. Çocukken diğer çocuklar kadar çocuk olmaktan
yoksundum.(çünkü benim görevlerim vardı, sabah çıkarken açık kalan yatakları toplamak, kendime bakmak gibi ..

gülmeyin ya herkesin annesi ilgilenirdi ama ben kendimle ve kardeşimle ilgilenirdim mesela kardeşim hep öğlenci bende sabahçıydım ben okuldan gelene kadar kardeşim evi darmadağın ederdi ve toplamak hep bana kalırdı :) ya da yemek hazırlamayı hiç beceremezdim hep elimi yakardım ( yemeği kendime hazırlardım tabi yanlış anlaşılmasın annemin yaptığı yemeği ısıtacaktım alt tarafı ama sevmezdim işte yapamazdım )... kendi karnımı bile doyurmak öyle çok görünürdüki gözüme :) ondan şimdikinin aksine hep çok zayıftım ısıtmamak için yemezdim.. ayyy birde ben kapıyı anahtarla açmaktan hep nefret etmişimdir hep annem açsın istemişimdir bak buda hiç çıkmaz aklımdan... :(

3. Çocukken arada sırada kekelerdim 'k' , 's' ve 'ş' harflerinde özellikle sorunlarım vardı bunları bir türlü çıkaramazdım. Ha bir de 't' vardı işte birçok kelimeyi doğru söyleyemezdim dalga geçerdi herkes benimle tekrar tekrar söyletmeye çalışırlardı diye yaralanmış olabilirim. (sonra kızdım ve hiç konuşmamaya karar verdim gerçekten bunu düşünerek yaptım içime kapandığımdan değil ceza vermek için :) çok da zorlanmadım yani ve hemenhemen hiç konuşmadım :) geçenlerde ablamın resimlerini karıştırırken abim askerdeyken ona yazdığı yazdığı bir mektubu gördüm orada hiç konuşmadığımdan bahsediyorlardı ve endişeleniyorlardı hahaha sizmisiniz benle dalga geçen, beni kızdıran :).. acaba gene sussam mı ? :)


4. Çocukken tiyatro sanatçısı
olmayı hayal ederdim. (olması gerektiğinin aksine ben çok güzel bir kadından etkilenip onun gibi güzel olmayı istemedim ama tiyatroyu sevmeme sebep Şener Şen ve Ali Poyrazoğlu'ydu :) özellikle Şener Şen'e bayılırdım.


5. Çocukken babamın eve gelmemesini isterdim.


6. Evimizde asla yeterli
huzurumuz olmadı.

7. Çocukken daha fazla abimle zaman geçirmeye ihtiyaç duyardım.( tam bir abim hayranıydım ve ozamanlar tek sevdiğim insan oydu.. annemi bile o kadar sevmezdim :) canımdı ya... 8. Bir daha asla abimi göremeyeceğim için üzgünüm.

9. Yıllar boyunca tarihin her ayrıntısını hep çok merak ettim. (manyak denilecek derecede tarihe ilgi duyarım. tatil bitipde okula başlarken kitaplar alınırdıya ben hemen tarih kitabını okur bitirirdim :)

10. Üniversiteyi iki defa kazanıp çalışacağım diye gitmediğimden dolayı yaşadığım kaybımdan dolayı hep kendimi suçladım. ( çünkü başka bir suçlu yoktu tamam hayat şartları bilmem ne vardı ama çalışıcam diye inat etmeyip okuyacağım diye inat etseydim yapabilirdim. şu an hala didiniyorum okul bitircem diye :) herşey gençlikteymiş miiirim bu yaştan sonra ders çalışılmıyooo :)

bu mim çok sevgili arkadaşlarım kelebeğin ömrü, mantıklı deli , sabun köpüğüne gönderilmiştir.. :) cevap bekliyorummmmmm

Not : bu arada eklediğim bu tatlı kız resmi aynı bana, çocukluğuma benziyo özellikle yanakları ve saçları :) valla bak inanmazsanız kelebeğime sorun benziyo dimi kıs... bende böyle tatlıydım :P

korkuyorum


bugün ofiste herkes çocukluk anılarını anlattı teker teker ne kadar eğlenceli, ne kadar komik ve özlenesi anılarını anlattılar neşeyle. Afacanlıklarından, oyunlarından, tatlı yaramazlıklarından bahsedip güldüler.. ahh ahh dediler ne günlerdi. bende güldüm onlarla. Sıra bana geldi. Ben sustum. Sıra bana geldi ben ne anlatacağımı bilemedim. ayyy Xman bey'in istediği raporu hazırlamayı unuttup dedim. telaşla hazırlıyormuş gibi yaptım 3 saat önce zaten gönderdiğim raporu savdım sıramı böylece.

sonra ne anlatırdım acaba diye düşünmedim desem yalan olur. güzel bir anı aradım hafızamda. elbette buldum hemde bana göre çok güzel şeyler belirdi hafızama ama bulduklarımın hiçbiri onlarınki gibi çocukça onlarınki gibi neşeli afacanlık vurdumduymazlık ile dolu değildi.

Abim geldi aklıma mesela... ve gülümsedim onunda bana gülümsediğini düşünerek mutlu oldum. Abimin kardeşimle bana bonibon paylaştırışını hatırladım. 2 paket aldığı bonibonları tabağa döker bu sana bu sana diye tek tek renk renk dağıtıdırdı. en sonuncusunada buda banaaa derdi atardı ağzına.. canım abim. çocukluğumun en güzel yanı..

Mesela Abim yanımdayken hiçbirşeyden korkmadığımı hatırladım. Nede olsa abim yanımda ve o beni korurdu emindim adım gibi emindim hemde.. kocaman boyu vardı abimin çok güçlüydü koltukları tek başına kaldırır yerlerini değiştirirdi. çok yakışıklıydı,herkesin abisinden daha yakışıklıydı benim abim pek konuşmazdı sert görünürdü bende herkes gibi çekinirdim aslında ondan ama gözleri yumuşacık bakardı sıcacık bakardı hiç korkmazdım yanında.. bilirdim abim beni herkesden korurdu. kimseye vermez kimseye laf söyletmezdi.bilirdim o varken bana hiçbişey olmazdı.

Geceleri uyurken korkardım sadece. Çünkü abim babamla kavgalı oldukları için evde uyumaz ablamlarda kalırdı.evimize akşamları gelir yarım saat bir saat kalır kardeşimle bana bonibonlarımızı dağıtır, sütünüzü neden içmiyormuşsunuz kuşlar söyledi derdi. Ayağımda çorap yok diye şakacıkdan kızardı. Ben en çok bu şakacıkdan kızmalarını severdim. Balkondan onun geldiğini gördüğümde koşa koşa içeri gider çoraplarımı çıkarırdım. Beni sevsin isterdim kızarakta olsa sevsin öpsün beni isterdim çok severdim bu küçük oyunu. hiç yılmadan balkondan onun geldiğini her gördüğümde çıkarırdım çoraplarımı ve oda hiç yılmadan neden çoraplarını giymedin diye bana kızar kucağına alır şakacıktan ayaklarıma vuruyomuş gibi yapar çoraplarımı giydirir ve hasta olma tamammı kılçığım der öperdi beni. çok mutlu olurdum. sonra giderdi ama..
bu yüzden ablamı çok kıskanırdım, hep ağlardım arkasından gitme diye ama hep gitmek zorunda kalırdı abim. çünkü babamla hep kavga ederlerdi. babam her gece içkili gelirdi eve ve benim canım abimi üzerdi. annemi üzerdi. bizi üzerdi. abimde giderdi. bizi üzmesin diye giderdi. nede olsa babamdı onuda dövemezdiya o yüzden giderdi. bende ağlardım.

işte buyüzden hep geceleri korkardım. korkumdan uyuyamazdım. yorganın altından yanlışlıkla ayağım çıksa ödüm kopardı beni gördüler diye, kolum dıları çıksa beni alıcaklarını sanırdım.boğazım acırdı neden gittin abi gördüler işte beni diye küserdim abime kendi kendime.
beni gören kimdi ben neden bu kadar korkuyordum bilmiyordum hatta ozaman bile bilmiyordum anneme anne beni gördüler derdim annem bu kız delimi der gibi bana bakar yok bişey korkmaz der yatardı. Anne elimi tut beni gördüler derdim kızardı yatda uyu diye tutmazdı elimi.. çünkü az evvel babamla kavga etmiş olurdu az evvel babam bağıra bağıra anneme küfür etmiş olurdu ve annem hep mutsuzdu.
bende çaresiz kafamdan uydurduğum yöntemlerimle korurdum kendimi beni görenlerden. mesela parmaklarımı birleştirirdim böylece beni unutucaklarını düşünürdüm ya da burnuma 3 kere dokunurdum böylece beni asla bulamazlardı yatağın içinde. biraz deliydim evet ama çok korkardım bende kendimi kandırırdım şimdiki gibi geceyi atlatsam gerisi kolaydı zaten nede olsa abim gelirdi.

ama artık böyle bir umudum yok. Abim hiç gelmiyor gittiği çoook uzaklardan ve ben çok korkuyorum. herkesden herşeyden korkuyorum çünkü biliyorum beni kimse korumayacak kimsem yok benim. Belkide bu yüzden herkes hiç çekinmeden beni üzüyor belkide bu yüzden kimse beni umursamıyor ve ben saklanamıyorum hep beni görüyorlar. abim yok diye ben bu kadar çaresizim umutsuzum. çünkü o olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. o olsaydı kimse beni üzmeye cesaret edemezdi.
oysa şimdi Bonibonları tek tek paylaştığım kardeşim bile düşmanıymışım gibi davranıyor. okulda montunu giymeden tenefüse çıkıyor diye üzüldüğüm peşinde koşturduğum kardeşim bile bana söylemediğini bırakmıyor pisliksin sen şeytansın diyor. babam onu üzüyor diye her gece ağladığım ve göz yaşlarımı silip ağlama kızım diyen annem bile onun lafı ile beni damgalıyor umursamadan hakkımda kararlar alıyor küsüyor bana çünkü o söylüyorsa doğrudur haklıdır o namaz kılıyor ama ben kılmıyorum. o iyi aile kızı ben sokak kızıyım. kardeşim beni öyle kötü anlatıyorki annem bile artık beni sevmiyor.
annem böyle değildi oysa eskiden çok severdi beni.. sessiz kızım derdi, bana bişey olursa bunlar seni yer derdi kardeşim için.. oysa şimdi annem onlar beni lafları ile yemesine, kalbimi kırmasına, saçma sapan fikirler üretip küçük beyninde beni karalamasına bişey demiyor hatta ona inanıyor neredeyse..

ve ben korkuyorum... yalnız kalmaktan korkuyorum.. çünkü annemi benden çalıyorlar. ben korkuyorum çünkü abim hiç gelmeyecek. ben korkuyorum çünkü beni görüyorlar saklanamıyorum. ben korkuyorum çünkü zaten ben hep korktum yalnızlıktan korktum.

abim gelse sarılsa bana eskisi gibi... korusa beni kimsenin üzmesine izin vermese ... ama abim gelemez ki.. kimsem yok benim.. korkuyorum... beni görüyorlar.

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa