özledim..

çok özledim..

hepsi bu, diyebileceğim sadece bu umursamadığım yalan unuttuğum yalan çok özledim, bana kızmalarını bile özledim. gülüşünü, öpüşünü, sessiz duruşunu, sesini özledim.özledim işte ötesi berisi yok sadece özledim.


ben bu işin içinden çıkamıyorum artık, ne zaman seni, senle geçen ve sensiz geçen günleri düşünmeyeceğim aklımdan çıkaracağım diye karar versem, ne zaman yokluğunun o kadarda çok canımı acıtmadığını artık alıştığımı fark edip sevinsem, ne zaman birisinden hoşlanacak olsam bana kendini hatırlatacak, canımı acıtacak, kendine sövdürecek, aslında ne kadar çok özlediğimi fark ettirecek bişey yapıyorsun.
durmuyosun ya.. durmuyosun o lanet dilin hiç durmuyor.
ne kötü ya bu kadarıda fazla ama, sabır taşı olsa çatlar sus artık ya.. bırak lanet maaşlar ne zaman yatacaksa sende herkesle birlikte öğren, ya sana o aptal saptal değerlendirmeleri kim atıyorsa ona sor ne yapacağını, ya Allah aşkına o içine ettiğim raporun taslağını bir kez olsun değiştirme ya.. bıktım artık sana rapor hazırlamaktan, bıktım artık o rapor yüzünden seninle tartışmaktan..
ne zaman senden kaçmaya çalışsam ne zaman yokluğuna alışsam hatırlatma kendini abuk subuk şeylerle.. lütfen.. madem seni unutmalıyım madem biz artık biz değiliz madem bırak sevgiliyi arkadaş bile kalamayız madem biz ayrıldık rahat bırak beni.. bana soru sorma.. bana mail atma.. attığın her maili açarkenki heyecanımı bir bilsen. o mailleri açana kadar içimden neler geçiyor bir anlayabilsen.. ya hem o lanet maaşları ben dağıtmıyorum ki hıyar neden hep bana soruyorsun.izinleri ben takip etmiyorum ki neden bana gönderiyorsun, o salak raporu neden hep bi bok bulup ikidebir değiştiriyorsun benimi sınıyorsun anlamıyorum ki. eğer beni sınıyorsan inan olsun sabrım kalmadı seninde işinede dicem ve ana avrat düz gidicem artık yeter be yeterrrrr.
seni bana paraylamı verdiler ne istiyorsun benden. ya o gerizekalı departmanda sadece benmi varım hıyar... herşeyi bana sorma..
aynı işyerinde çalışmak öyle zor ki. hele birde birlikte çalışmak zorunda olduğunuz aptal bir proje varsa. başkası söylese hiç kızmayacağın en ufak bir eleştiriyi, öneriyi ben söylesem anana küfür etmişim gibi sayıyorsun. kabul bazen benimde ters anladığım zamanlar oluyo ama sen hiç susmuyorsun ki.. ya senden hırsımı ben hiç alamıyorum ki.. neden durmadan didişiyoruz biz.. neden sürekli kavga ediyoruz.. ya neden eskisi gibi olamıyoruz.
bazen bana bir domuza bakarmış gibi baktığını düşünüyorum, bu öyle kötü ki içim üşüyor, canım acıyor. neden bana öyle bakıyorsun kii..
oysa bazen bakışların öyle sıcakki eski günlerden kalma sanki, hala severmiş gibi..
bazı attığın maillerde bir tokat atmadığın kalıyor demediğini bırakmıyorsun bana oysa bazı yazdıkların öyle şirin ki eski günlerden kalma gibi, cilveleşir gibi..
ama bu haksızlık, benim kafamı böyle karıştırmaya ne hakkın var senin yapma nolur.. yapma lütfen.. yapma hayvan.. yapma öküz.. yeterr yapma beni sınama...
ya beni rahat bırak.. bırak aklımdan çıkarayım, bırak unutayım. ya da beni bırakma..
özledim işte..

Pinokyonun Kivırcuka İtirafı


Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde diye başlayamayacağım bu masala, çünkü bu masaldaki pinokyo gerçek. Bu masaldaki pinokyo ilk defa itiraf edecek kendine bile söylediği ve söylerken kendinin bile inanmaya başladığı yalanlarını.

Benim anlatacağım pinokyo bir mucize değilmiş, mucize olarak gelmemiş dünyaya.. öyle arada bir gelip sihirli değneğini dokunduran zor anlarında kurtaran dileğini kabul eden bir periside yokmuş. Burnuda uzamazmış yalan söylediğinde ... Anlayacağınız anlatacağım pinokyo hiçde ilginç değilmiş.

Neyse... İşin özü bizim pinokyo gerçekmiş, gerçek gözyaşları, gerçek pişmanlıkları,gerçek aşkları ve gerçek ayrılıkları varmış.

Yaşadıklarından pişman değilmiş havalarında dolaşırmış ya aslında çok pişmanmış. Tek istediği geçmişi geri getirebilmek ve yaşadıklarını, söylediklerini, kararlarını silebilmekmiş. Ne kötü dimi bu küçük pinokyo hayatındaki tüm anılarını, aşklarını, sarılmalarını, ilk öpüşlerini hatta o en mahrem en özel anlarını unutmak için çabalarmış. Çabalarmışya aslında beceremezmiş. ne unutabilirmiş pişmanlığını haykırabilirmiş.

Sürekli yalan söylermiş herkese herkes neysede en yakın arkadaşı kivircuk'a bile söylermiş bu yalanları ...aslında öyleyken böyledi, şöyleyken böyle oldu hayır hiç pişman değilim çok sevdim ve kivurcuk çok istedim. hepsi çok güzeldi çok özeldi evet üzgünüm ama pişmalığımdan değil bittiği için. bugün olsa gene yapardım, üstelik bu sefer hata olduğunu bile bile...Aslında unuttum gitti be kivurcuk valla bak unuttum gitti hiç aklıma gelmiyo, amaaan geçti gitti aramıcam bidaha aramayayım dimi kivurcuk . hem yeni aşk yeni ufuklar var önümde dimi hahahaha vıdı vıdı vıdı vıdı....

Kivurcuk aslında hiç inanmazmış arkadaşının ne kadar mutsuz ne kadar pişman ve yorgun olduğunu anlarmışya ya belli etmezmiş edemezmiş. Anlarmış halini, dinlermiş söylediklerini...Yanında olmaya çalışırmış arkadaşının yalanlarına inanıyormuş gibi yaparak teselli edermiş. - Heralde kızım boşver nolcak,takma kafanı koy götüne gitsin sen sakın arama tamammı, hem neden pişman olacakmışsın istedin yaptın, bence ilerde çok daha güzel aşklar bekliyo bizi huuuuu vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı.....

Pinokyo ve Kivırcuk iki arkadaş iki yalancı arkadaş.....

İşte şimdi itiraf ediyorum kivurcuk, belkide içimden tamamen koparıp atmak için. belkide pişmanlığımı hep hatırlayıp bidaha aynı hatayı yapmak istemediğim için, belkide artık çok yorulduğum için itiraf ediyorum. Biliyorum sen başkaları gibi değilsin sen hor görmezsin gene beni anlarsın gene beni teselli edersin gene benim yanımda olursun. Öyle değil mi kivurcuk ?Bu söylediklerim aramızda kalacak ama kimseye söyleme.. onlar sen gibi değilki onlar hor görürler onlar sevmezler kızarlar hep yaptıkları gibi...

ben alıştım pinokyo olmaya zaten ama sen bil gerçekleri, sen anla beni... sen teselli et beni....

Ben çok pişmanım kivırcuk, ben herşeyi unutmak istiyorum... herşeyi silmek sil baştan başlamak.

Nerden başlayacağım nasıl yapacağım bilmiyorum yardım et bana kivırcuk... Ben unutmak istiyorum...

gittin..

ne desem boş gideceksin..
beni hiç tanımamış,sevmemiş, bana hiç sarılmamış, hiç dokunmamış gibi yabancı olacaksın. sanki hiç şarkılar söylemedik o berbat sesimizle dünyanın en güzel şarkısını söylüyormuş gibi, sanki hiç beraber film seyretmedik ve o filmde ben ağlıyorum diye sen hiç benimle dalga geçmemişsin gibi.. sanki hiç beraber yemek yapmadık yaptığımız yemek yandı diye hiç kahkahalarla köşedeki pizzacıdan pizza söylemedik gibi..
sanki takımın yenildiğinde seni güldürebilmek için hiç uğraşmamışım ve sen hiç gülmemişsin gibi..
sanki hiç birbirimize kızmamışız ve o kızgınlığın ardından özlemle delice sevişmemişiz gibi unutacaksın beni bir çırpıda..
off anlamıyorum ne değişti ? ben mi sen mi yoksa ikimizmi ? nedir bizi böyle yabancılaştıran..
sözlerin.. sözlerin öyle incitiyor ki en ağır arabesk şarkısı bile tarif edemez bu hali , filmlerdeki en kötü adam bile böyle incitemez esas kızı.. sözlerin öyle incitiyor ki ...
gözlerinden belli gideceksin, bakışlarından belli artık dünyanın en güzel şarkısını söylemek istemediğin....
dayanamıyorum artık..
nolursun bana güzel bişey söyle yanılıyorsun de.. bu da nerden çıktı de.. hatta kız bana gene neler üretiyosun kafanda de.. bağır bana hatta.. sonra gene sevişelim eskisi gibi, gözlerime bak beni severmiş gibi..
sarıl bana eskisi gibi öyle bir sarıl ki dünyadaki hiç bir kötü beni göremesin. kimse bana zarar veremesin. nolur sakla beni.. ben sensiz düşerim nolur tut beni..
ne desem boş gittin.. belkide çoktan gitmiştin.. hiç sevmemiştin.. hepsi hayaldi belkide..

Boşuna

Sen yoksun.........
Boşuna yağıyor yağmur...
Birlikte ıslanmayacağız ki.....
Boşuna bu nehir......
Çırpınıp pırpırlanması.....
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider..
Boşuna yorulur yollar..
Birlikte yürüyemiyeceğiz ki..
Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız..
Birlikte ağlayamayacağız ki
Seviyorum seni boşuna..
Boşuna yaşıyorum boşuna
Yaşamı bölüşemiyeceğiz ki ...

Aziz Nesin

Daha Yeni Kayıtlar Ana Sayfa